Türkiye seçim gündemindeyken ekonomideki sorunlar ertelenmeye devam ediyor. Uzmanlar, ekonomi gündeminin buzdağı gibi görünmeyen kısmıyla suların altında isyan etmeye devam etse de, halının altındaki toz muhtemelen seçimden sonra temizlenecek. Bu seçilmiş hükümetin sorunu olsa da tüm ülkenin ödeyeceği bir bedeldir. Tüm takvimler 29 Mayıs’a odaklanırken, özellikle son dönemin başındaki özel bölüm, ancak uzmanlık alanı olarak kalan bankalar sistem krizine yol açmamak için kendilerini korumaya devam ediyor. Bu, hem faiz oranlarına hem de KKM görünümüne ilişkin araştırmaları derinleştiriyor.
Özellikle düşük faiz odaklı ekonomik modelde dolarizasyon yükselince KKM oluşturulmuş ve tamamen engellenemeyince birçok önlem getirilmiştir.
Merkez Bankası’nın son düzenlemeleri geçtiğimiz hafta vatandaşlarda “görünür” hale gelince geri alınsa da, piyasalarda uzun süredir kredi bulunmadığı ve mevcut olanın pahalı olduğu biliniyor.
Merkez Bankası sisteminde kredi faiz oranlarında son tablo bu şekilde oluştu. Söylemeye gerek yok, enflasyon kırmızı ve 2021’de istikrarlı bir yükseliş gösteren çizgi.
10 Mart öncesinde aylık yüzde 2,76 ve yıllık yüzde 33,12 olan ihtiyaç kredisi faiz oranları bu hafta aylık yüzde 5 seviyesinin üzerinde görünüyor.
Bu ortamda bankalar risk hesaplamalarının yanı sıra alternatif modeller araştırmaya başladılar.
Hem döviz kurundaki artış beklentilerine, hem de olası yüksek faiz artışlarının sistemde yaratabileceği sorunlara ve bunun karşılığında oluşabilecek döviz talebine karşı birçok önlem almaya çalışan bankalar, döviz kuruna yönelik çalışmalara hız verdi. karşılığında tutmakla yükümlü oldukları menkul kıymetlerin riskleri.
İstanbul Portföy Stratejisti Güzem Yılmaz Ertem, KKM’deki senaryoların olumsuz tablosu nedeniyle Arjantin örneğini incelediklerini belirtti.
“Arjantin karşısında Türkiye” başlıklı bir başka analizde de iki ülke karşılaştırması dikkat çekti.
Ülkede ikili ve hatta çoklu döviz kurlarının olduğu bilinmektedir. Bu nedenle uzmanlar, son dönemde Türkiye’de de ayrışmaya başlayan serbest piyasaya dikkat çekiyor.
“Yani hikayenin sonuna yaklaştık, yolun sonuna geliyoruz.”